Result from Foreign Dictionaries (3 entries found) |
From German-English Freedict dictionary [fd-deu-eng]:
Kelle [kɛlə] (n) , s.(f )
dipper; scoop; trowel
From English-Turkish FreeDict Dictionary [reverse index] [fd-tur-eng]:
head
1. (çoğ.) heads) baş, kafa
2. kelle
3. reis, şef
4. baş yer, baş taraf, ön taraf
5. ekin başı, başak
6. madde, fıkra
7. kaynak, su başı, menba, pınar başı
8. zirve, şahika, doruk
9. akıl
10. manşet
11. konu
12. madeni paranın resimli yüzü (tura)
13. göbek
14. bira köpüğü
15. birikmiş basınç
16. enerji sağlanan suyun düşme yüksekliği
17. (coğr.) burun
18. (den.) seren yakası
19. (den.), yüznumara
20. (den.), pruva
21. (A.B.D.), , (argo) esrar düşkünü
22. (çoğ.) head) baş: fifty head of cattle elli baş sığır. head and shoulders above çok daha iyi. Heads (I.) win, tails you lose Ne olursa olsun ben kazanacağım, sen kaybedeceksin. head money adam başına verilen vergi
23. bir düşmanın kellesinin getirilmesi karşılığında verilen para. head of steam buhar basıncı
24. (k.dili.) şevk, gayret, hırs. Heads or tails? Yazı mı tura mı? head over heels tepetaklak perende atma
25. adamakıllı. head over heels in love sırılsıklam âşık. head shop hipilere tütsü ve renkli afişler gibi eşya satan dükkân. head tone (müz.) kafasesi. Heads up! (A.B.D.), (k.dili.) Dikkat! Yukarıya dikkat! head wind (den.) pruva rüzgârı. a crowned head kral
26. kraliçe. bring to head karar noktasına getirmek, meydana çıkarmak, buhrana sebep olmak. from head to foot baştan başa, baştan ayağa, tepeden tırnağa kadar. give a horse his head dizginleri boşaltmak. go to one's head başını döndürmek, aklını başından almak
27. burnu büyümek. hang veya hide one's head utanmak, başını önüne eğmek. (I.) can't make head or tail of it Hiç bir şey anlayamıyorum. It cost him his head Hayatına (mal.) oldu. keep one's head soğukkanlılığını muhafaza etmek, kendine hâkim olmak. keep one's head above water yüzer durumda tutmak
28. borca girmemek, ayağını yorganına göre uzatmak .Iose one's head kendinden geçmek, aklı başından gitmek, şaşırmak
29. boynu vurulmak. make head against güçlükler karşısında ilerlemek. off one's head, out of one's head (k.dili.) deli, çıldırmış zıvanadan çıkmış, kaçık. over one's head anlaması zor
30. yapabileceğinin üstünde
31. daha yüksek bir makama (baş vurma) put their heads together baş başa verip düşünmek. put something out of one's head unutmak veya unutturmak. rocks veya holes in the head (argo) delilik, çatlaklık. take it into one's head aklına koymak, tasarlamak. talk one's head off bir kimsenin kafasım şişirmek. the crown of the head başın tepesi. The song runs in my head şarkı aklıma takıldı. turn one's head överek gururlan- dırmak. under the head of başlığı altında, maddesinde. yell one's head off şiddetle ve durmadan azarlamak .
From English-Turkish FreeDict Dictionary [reverse index] [fd-tur-eng]:
knob
1. (bed, bing) top, yumru
2. topuz, tokmak
3. tepecik, yuvarlak tepe
4. (argo.) kafa, kelle
5. yumrulaştırmak. knobbiness yumru yumru olma. knobby yumrulu, yumru yumru olan
6. tokmak gibi.
PopThai Output Move your mouse over the text to see pop-up windows.
Similar ENGLISH words suggested by aspell: Keller, Kelley, Kellie, Kele, Kalle, Kelli, Kelly, Joelle, Klee, keel, Kiele, jell, Kellen, Geller, Keeley, Kellia, Killie, jello, jelly, killer, Elle, Kale, Kile, Kyle, kale, kill, kyle, Belle, Celle, Nelle, Selle, belle, Kaile, Kalie, Kalli, Kally, Kayle, Keely, Killy, Kylie
Search other online dictionaries
Do you know the meaning of this word?You can... Suggest your own translation to LongdoDiscussions
| |